İZMİR KOKOREÇ

İZMİR KOKOREÇ VE UYKULUK

g11.jpg

HER YERDEN KOKOREÇ YENMEZ...





Kokoreçin Tarifi:


Kokoreç' in halk arasında lezzetli ama iyi temizlenmemiş (pis) bir Türk yiyeceği olduğu düşünülür. Fakat bu düşünce kokoreci yediğiniz yere göre değişir. Yani bütün kokoreçler pistir diyemeyeceğimiz gibi bütün kokoreçler temizdir de diyemeyiz.
Peki kokoreci nerede yemelisiniz ki, güvenli ve sağlıklı bu lezzetten mahrum kalmayasınız?

Kokoreci yemek için bölgenizdeki tanınmış ve güven kazanmış işyerlerini tercih etmelisiniz, çünkü bu tür işyerleri bölgede uzun zamandır faaliyet göstermektedir ve halkın güvenini kazanmıştır. Ayrıca lezzeti de halkın beğenisini kazanmıştır ki uzun süredir faaliyet göstermektedir.



İstanbul un farklı semtlerinden hatta Yalova dan bile kokoreç alanlar var. Kimisi bizzat temizleyip kendi buzhanesinde sakladığı kokoreçleri satışa sunuyor; bu konuda temizliğe çok dikkat etmek gerektiği konusunda herkes hemfikir. Peki kokoreç nereden ve nasıl elde ediliyor? İlk önce koyunların yavrulaması beklenir. Sonra, yavru kuzular büyüyüp kesilecek kıvama geldiğinde usta kasaplar tarafından kesiliyor. İşin özeti, kokorecin en lezzetlisi kuzu bağırsağından olur. Aslında, etin en lezzetlisi de kuzu etidir. Çünkü yağlıdır ama yağı oturmamıştır, körpedir. Kuzunun kesilmesiyle iş bitmez. Bağırsağı temizlemek de hayli zahmetli bir iştir ve fazla zedelemememeye dikkat ederek tazyikli suyla yıkanmalıdır. Geldik pişirmeye, işte burada 2 farklı pişirme çeşidi göze çarpıyor.

Şimdi size kokoreçi pişirme ve yeme şekli konusunda iki ayrı ekolden bahsedeceğiz, İzmir ve İstanbul ekollerinden. İzmir de kokoreç kömürde, şişe takılarak ve genelde kokoreç arabalarında pişirilir; içine konan ana baharat da kimyondur. İsteyene acı da konur ama asla domates konmaz. Domatesin, kokoreçin tadını bozduğu düşünülür. İstanbul da ise iki farklı şekilde pişirilir. Bir, tıpkı İzmir de ki gibi kokoreç arabalarında şişe takılarak ancak, içine kimyon yerine kekik ve domates konur. İki, daha çok büfelerde saç üstünde, domates hatta biber karıştırılarak pişirilir ve içine neredeyse onlarca çeşit baharat konur.
(Alıntıdır.)








Kokoreç - Mirkelam

Duman duman bende aşkın
Seni hiç bir zaman unutmayacağım
Eller girdi aramıza
Tadın kalmış dudaklarımda

Nan na na na na na na na na
Birlikteyken ne mutluyuz senle
Sabah öyle akşam ve gece
Buluşalım inat o ellere

Kokoreç ko ko ko ko
Kokoreç ko ko ko ko
Kokoreç sensiz olmaz
Kokoreç ko ko ko ko

Ondan bundan haber aldım
Buluşupta bizi konuşuyorlarmış
Eğer seni bırakırsam
İşin ucunda bolca para varmış

Nan na na na na na na na na
Gider bu laf bir yerlere
Sabah öyle akşam ve gece
Birlikteyiz inat o ellere kokoreç...
Söyleyen : Mirkelam -





KOKOREÇ VE HRİSTİYANLIK...


Neyse ki İstanbul'da kokoreç yasak değil
Hazreti İsa çarmıha gerildikten sonra bir taş lahit içine gömülür. Lahitin başına askerler dikilir. Gömüldüğünün üçüncü günü İsa yeniden dirilir ve göğe yükselir. İşte Paskalya'da kutlanan, İsa'nın dirilişidir.

Paskalya'dan 40 gün önce Hıristiyanlar ;Büyük Perhize yani oruca başlarlar. Bu dönemde hayvansal besinler alınmaz, yiyecekler haşlanır, yağ kullanılmaz. Yalnız bazı özel günlerde zeytinyağı kullanmaya izin verilir. Büyük Perhiz dönemi Paskalya Yortusu'na hazırlıktır.

Batı kiliselerinde Paskalya, ilkbahar gündönümünde (21 Mart) ya da o günün ertesinde dolunayın görülmesinden sonraki ilk pazar günü kutlanır. Ortodoks kilisesinde ise yortu tarihleri Jülyen takvime göre belirlendiği için bazen Batı'daki takvimle çakışmakla birlikte bir, dört ya da beş hafta sonraya da rastlayabilir. Uzun yıllardan beri bu sene tüm mezheplerin Paskalya yortusu aynı tarihe denk geldi.

Ayinler Kutsal Pazar'dan bir hafta önce başlar. Büyük Cumartesi (dün) doruğa ulaşır. Çünkü Hz. İsa'nın cumartesiyi pazara bağlayan gece yarısı göğe uçtuğuna inanılır. Tam bu saatte Patrikhane'deki tüm ışıklar söndürülür. Temlo'nun üstündeki büyük kandil ağır ağır aşağı iner ve inananlar mumlarını bu kandilden ya da bu kandilin aleviyle yanan diğer mumlardan yakarlar. Bu mumlar elden ele dolaşır ve mumu hiç söndürmeden eve götürmenin şans getireceğine inanılır.

Büyük Perhiz'den çıkan Hıristiyanlık aleminin Paskalya'da mideleri de bayram eder. Ortodokslar kuzu çevirir. Kırmızı yumurta yeniden doğuşu simgeler. Ortodoks evlerinde bir gün önce iç pilavlar yapılır.

Yunanlılar, Avrupa Birliği'ne girerken ruhban sınıfının bir kısmı din elden gidiyor diye ayağa kalkmıştı. Bunun sebebi kokoreçti. Çünkü Ortodokslar yüzyıllardan beri Paskalya günü mutlaka kokoreç yerdi. AB'ye girdikten sonra Yunanistan'da kokoreç yasaklandı. Patrikhane'ye gelen Yunanlılar şanslı, çünkü İstanbul'da kokoreç yiyerek Yunanistan'da elden giden dini burada yakalayabilecekler.

Ersin Kalkan








İyi bir kokoreç ustası kokoreçin içini de pişirerek varolan virüs ve bakteri üremesini durdurur ve sağlıklı bir ürün elde eder.
Hijyen sadece dış temizlikle olmaz!
Yüksek ateşte iyice kavrulan ince bağırsak ve bumbar(Kalın bağırsak) ile gömlek yağları tamamen sterilize olmuş olur.
Bağırsakların sarıldığı şişlerin Krom metalinden yapılması gerekir.Her kullanımdan sonra bu şişler deterjan ile yıkanarak,
oluşacak bakteri üremesinin önüne geçilir.
Genelde yaygın olarak seyyar tezgahlarda satımı yapılan kokoreçin,İl sağlık kurullarınca ve Belediye Zabıtalarınca denetim altına alınması ve bozuk malların imha edilmesi halk sağlığı açısından çok değerlidir.
Bilhassa dana bağırsağından yapılan kokoreçlerin yasaklanması gerekir.2 yaşına kadar büyükbaş hayvanlarda,deli dana hastalığını yayan virüslerin tesbiti zor olduğundan hem ülkemiz halkının sağlığı hem de AB normları açısından ve kokoreçin kaderi açısından çok önemli bir konudur.

KRAL KOKOREÇ&KEBAP SALONU ADINA M.ALİ GÜNŞEN











Kral Kokoreç&Kebap Evi





--------------------------------------------------------------------------------

ruyabahce@mynet.com


Bana ulaşmak için yukarıdaki e-mail adresimi kullanabilirsiniz.Bilgi edinmek ve danışmak adına ben sizlerin yanınızdayım

 

UYKULUK NEDİR?

Herkes internet ortamında olsun,ya da bir kokoreççiye gittiğinde,şu soruyu sormadan edemez:UYKULUK NEDİR?
UYKULUK tüm internet ortamında ve arama motoru googleye sorduğunuzda karşınıza çıkan şeylerin çoğu değildir. Bir sürü saçma sapan,kulaktan duyma şeyleri söyleyen insanlar,hiç oturup da bilimsel olarak bu konuyu enine boyuna araştırmamışlar.Sütlüce de ki uykuluktan ekmek yiyen tüm insanlar dahi bunun ne olduğunu tam olarak bilmiyorlar ne yazık ki!
Size şimdi tam olarak neyin ne olduğunu yıllarca kokoreççilik yapan,uykuluk alıp satan pişiren biri olarak anlatacağım.
Üç çeşit uykuluk vardır.
1:Kuzunun bahar aylarında,sütten kesilmesine yakın,boğazında oluşan süt bezlerine BOĞAZLIK UYKULUĞU denir.
2:Kuzuların kalın bağırsağının etrafında oluşan fındıktan büyük,cevizden küçük,daha çok bademi andıran vitamin bezelerine fındık uykuluk ya da halk arasında Badem UYKULUK denir.En değerli vitamin ve lezzet deposu olan da budur.(Halk arasında bir söz vardır,bu çocuk neden bu kadar kıymetli,bokunda badem mi var?)Şeklinde ki,mecazi anlam herşeyi anlatıyor,yeterince.
3:Daha çok Danadan elde edilen ve hayvanın pankreas bezine verilen bir addır UYKULUK. Pankreasın görevi,kan şekerini ayarlamak ve vucudun ihtiyacı olan insülün ve yağ hücrelerini düzenlemektir.Eğer pankreas tembellik yapar da kan şekerini vücuda vermezse,vücut uyku haline geçer.Eski insanlar bunu bildiği için,pankreasa uykuluk demişlerdir.
İnşallah yeterince aydınlatmışımdır sizleri.

image_120-500x375.jpg

hakkimizda.jpg

Kokoreçin İzmir'de ki Duayenlerinden olan Baki Usta ve oğlu Volkan...

k4.jpg

İzmir Kokoreçin başka bir Duayeni Asım Ustanın dükkanından bir görüntü.

5412_1139179194007_1063227712_30412981_4000074_a.jpg

5412_1139179154006_1063227712_30412980_2386959_a.jpg

6053_104021898793_563168793_2003716_3116557_n.jpg

DEĞİŞİK BİR KOKOREÇ TEZGAHI. DAHA ÇOK SATIŞ İÇİN DİZAYN EDİLMİŞ BİR KOKOREÇ TEZGAHI.
HIZLI SATIŞLARDA VE PİŞİRME DE ZORLANILABİLİR BÖYLE TEZGAHLARDA.

g15.jpg

İzmir'linin kokoreçe ne kadar sahip çıktığının göstergesidir bu fotoğraf.

Sayın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu,Asım Ustanın kokoreçinin müdavimlerindendir.

Asım Ustanın oğlu,Aziz Kocaoğlu ve Asım Usta yeni (ikinci) dükkanlarının açılışından bir enstantane...

uykulukcuizzetbaba_19102006022.jpg

1962 de İzmir'e gelen İzzet KAYA,bir kebapçının yanında işe girer.Uzun yıllar süren usta-çırak ilişkisinden sonra,ustasından işyerini devralır.
Kalıplaşmış lezzetlerden ziyade,tanınmamış lezzetleri müşterilerine tattırmak isteyen İzzet Baba,menulerin yanında ikram olarak uykuluk ve bademi sunar.Eşsiz lezzetteki bu ürünler,müşteriler tarafından ısrarla sorulmaya başladığında,İzzet Baba,uykuluk ve bademi de menusune alarak mangal ateşinde hazırlayarak müşterilerine sunmaya başlar.
Gelişen servis ve hizmet uygulamalarıyla şu an uykuluk ve badem,kömür ateşinde hazırlanarak müşterilerin beğenisine sunulmaktadır.

7 çocuk ve 15 torun sahibi olan İzzet Baba, 7/3/2005 tarihinde Hakkın rahmetine kavuşmuştur.(Mekanı Cennet,toprağı bol olsun)Şu an oğullarından Deniz KAYA tarafından işletilen İzzet Babanın Yeri,kardeşlerinden oluşan kadrosuyla,müşteri memnuniyetinin ön planda tutulduğu bir anlayışla hizmet vermektedir.

Bu yeniden yapılanma dahilinde,restoranını 150 m2 bazında büyütmekle kalmayan İzzet Babanın yeri Restoran,Meşhur İzzet Babanın Yeri markasının oluşturulması ve Meşhur İzzet Babanın Yeri lezzetlerinin sizlere her ilde ulaşması için Franchising konusunda çalışmalarını devam ettirmektedir.

MEŞHUR UYKULUKCU İZZET BABANIN YERİ TESCİLLİ MARKADIR BAŞKA ŞUBESİ YOKTUR DİKKATİNİZE


http://uykulukcuizzetbabannyeri.blogspot.com/ Sitesinden alıntıdır.

uykulukcuizzetbaba_21022007139.jpg

mag_1958@hotmail.com

Kokoreçle ilgili bilmek istediğiniz herşey hakkında bana mail gönderebilirsiniz.


 

Dünyadan geçen bir yolcu...
 
Yolcunun günlüğü....
 
Bugün 16355 ziyaretçi (23220 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol